Ceylan derisiyle aşık etme ritüeli nasıl yapılır? İlahi kudretin izni ve ruhani yolların açık olduğu bir vakitte, aşkı yarım kalmış, yuvası dağılmış ya da sevdiği tarafından terk edilmiş olanların başvurabileceği güçlü ve mücerreb bir yöntemden bahsedeceğim. Bu usul, sadece sözle aktarılmış değil; zamanla sınanmış, defalarca netice vermiş, hal ehli kişilerin gizli ilimlerinden süzülüp gelen bir irşad yoludur.
Bu uygulamanın özü, duanın sırrı ile ışığın çağrısını birleştirmek üzerine kuruludur. Kalbinde ayrılığın sızısı olan kişi, eğer içten bir teslimiyetle ve doğru vakitte bu ameli yerine getirirse, Allah’ın izniyle gönlündeki matluba (isteğine) bir yol açılır.
İlk olarak, sevdiğin kişiye ait bir eşyaya ihtiyacın vardır. Bu, onun tenine dokunmuş bir elbise parçası olmalıdır. Onun vücuduyla temas etmiş bir kumaş, aranızdaki ruhsal bağı simgeler. Bu parça temizlenmemeli, yıkanmamalı, haliyle taşıdığı enerjiyi koruyor olmalıdır.
Sonrasında, bu parça müşteri saatinde alınır. Müşteri saati, Venüs’ün saatidir; sevgi, çekim ve bağ kurma enerjilerinin yoğunlaştığı kıymetli bir zaman dilimidir. Bu vakitte, aşağıda vereceğimiz dua – ki sır içeren kadim bir metindir – elbise parçasının üzerine yazılır. Mürekkep olarak misk, safran ve gül suyundan elde edilen doğal bir karışım tercih edilirse, etkisi ziyade olur.
Yazılan bu kumaş, bir fitil gibi dikkatlice bükülür. Ardından yeni bir kandile ya da lambaya yerleştirilir. Kandilin içerisine hakiki zeytinyağı konulur – çünkü zeytin yağı nurun yağıdır, Kur’an’da bile övülen bir ışık kaynağıdır.
Kandili yaktığında, fitilin yönü sevdiğin kişinin evine ya da yönüne çevrilir. Bu yön tayini hem fiziksel hem de enerjisel bir davet anlamı taşır.
Kandil yanarken bulunduğun mekanı özel buhurlarla tütsülemelisin. Bu esnada en uygun olanlar şunlardır:
Buhurun dumanı yükselmeye başladığında, yazmış olduğun duayı okumaya başla. Okuyuşun içten, sabırlı ve duraksız olmalı. Sözlerle değil, kalple okumalısın.
Eğer kandilin alevi birden hararet kazanırsa veya kıvılcımlar saçarsa, bu bir işarettir: a’vanlar (yardımcı ruhlar, görünmeyen hizmetkâr varlıklar) gelmiştir. Bu durumda duanı daha yoğun şekilde tekrarlamalı, ritmin bozulmadan devam etmelisin. Kandildeki ışık çoğaldıkça, bilin ki yapılan çalışma karşılık bulmuş, bir kapı aralanmıştır.
Bu uygulama, sadece bir fiziksel işlem değil; niyet, enerji, zaman ve ilahi iradeyle birleşmiş bir çağrıdır. Fitil, bir bağdır. Kandil, nurun ve duanın taşıyıcısıdır. Buhur, görünmeyen kapıları aralayan bir anahtardır. Ve dua… O her şeyin özüdür.
Bu metot ne sihirdir ne de hayal. İnançla, edeple ve uygun usulle yapılırsa, çok kişinin yüreğine şifa, ilişkisine barış ve sevdiğine vuslat olmuştur. Ancak unutulmamalıdır ki, tüm başarılar Allah’ın dilemesiyle olur. Kul sadece vesileyi arar, niyetiyle kapıyı çalar.
Bu yöntemi uygularken içinde kin, öfke, intikam değil; sevgi, bütünlük ve yeniden bir araya gelme arzusu taşımalı. Zira kandilin ışığı ancak temiz bir kalbin duasıyla parlar.
Tafîfün tafîfün fenîın atîhin likülli füşşehin bimeşlehın tatahın eyûşin ecib yâ müheymil ve heyyici ve eclibi ve ahriki ve akliki kalbe fülân ibni fülânete ilâ mehabbeti fülânete binti fülânete elvâhan elacele essâate. Etâ emrullâhi felâ testa’cilûhü sübhânehü ve teâlâ ammâ yüşrikûn. Yevme nebtışül batşetil kübrâ innâ müntekımûn. Veylül likülli effâkin esîm. selsâil bitehil müheymil.
Yorum Yaz